Saturday, April 5, 2008

Türkiye Cumhuriyeti ve Orta Doğu - Haluk Gerger


Özet
TC’nin Orta Doğu’ya siyasetini, modernleşmek için Batı dünyasının bir unsuru olma hedefi ile Kürt sorunu belirlemiştir. Bu siyasette, bir toplumsal unsur olarak Orta Doğu mevcut değildir. Türkiye, NATO’da üyeliğini, Orta Doğu’da Batı hizmetinde bir askerî rol benimseyerek gerçekleştirdi. Türkiye Boğazlar üzerinde kendi hükümranlık siyasetine rağmen, Mısır’ın Süveyş kanalını millîleştirmesine karşı çıktı. Türkiye 1950’lerde ABD ile İngiltere’nin Suriye’de Bağdat Paktına katılmayan rejimi askerî harekâtla değiştirmesi ve bu harekâta katılmak için uğraştı. Bu gayretin bir saiki, ödemeler dengesi sıkıntısı çekilirken ABD’den malî yardım alma isteği idi. Günümüzde Türkiye, bölgedeki direnişleri büyük ölçüde terör olarak kabul etmekte, ABD’nin bölgeye ilişkin stratejik hedeflerini paylaşmakta, ve İsrail ile ittifakını sürdürmektedir. Türkiye’nin Batı bağlantısının sonuçlarına toplumda, çok farklı nedenlerden kaynaklanan bir muhalefet vardır.



إن سياسة تركيا في الشرق الأوسط، وهدفها في أن تكون جزءا من العالم الغربي، قد رسم خطاه المسألة الكردية. والشرق الأوسط كعنصر جماعي ليس له مكان في هذه السياسة. وكون تركيا عضوا في حلف الناتو ما هو إلا دور عسكري في الشرق الأوسط اختارته تركيا في خدمة الغرب. فرغم سيطرة تركيا على المضيق البحرية، فإن عارضت تأميم مصر لقناة السويس. فقد حاولت تركيا الخمسينات من القرت الماضي لعب دور في التحركات العسكري بزعامة أمريكا وإنكلترا والتي أطاحت بالنظام السوري الذي لم يشترك في حلف بغداد. وكان الدافع إلى ذلك هو حصول تركيا -التي كانت تعاني أزمات مالية- على مساعدات مالية من الولايات المنتحدة الأمريكية. وتركيا اليوم تنظر بشكل عام إلى حركات المقاومة في المنطقة على أنها حركات إرهابية، وتشاكر أمريكا في استراتيجيتها في المنطقة إلى حد كبير، ومستمرة في التحالف مع إسرائيل. وفي المجتمع التركي معارضة لنتائج علاقتها مع الغرب وإن كانت أهداف هذه المعارضة مختلفة ومتباينة


Abstract
The Republic of Turkey and the Middle East

Turkey’s Middle East policy has been shaped by the aim of modernization through association with the Western powers and the Kurdish question. Middle Eastern societies have not figured in this policy. Turkey became a NATO member through its military role serving Western interests in the Middle East. Turkey opposed Egypt’s nationalisation of the Suez Canal despite its own sovereignty claims on its Straits. In the 1950s Turkey strove to get the US and the UK to topple by military intervention the Syrian government for refusing to join the Baghdad Pact, and to participate in the expedition. One motive of this endeavour was to obtain aid from the US during a foreign exchange constraint. Currently Turkey generally considers resistance movements in the region as terrorism, shares the strategic interests of the US in the region, and maintains its alliance with Israel. Many Turkish social groups oppose the policies resulting from the country’s alliance with the West, but for varying reasons.


doğudan, Eylül-Ekim 2007, Yıl 1, Sayı 1

No comments: